1998 yılında Amerika merkezli meşhur National Geographic dergisi bin yıldır dünyaya etkisi ve katkısı olan 100 kişi listesini açıklamıştı. Çin kadim tarihi ve eşsiz kültürü ile bu listeye beş kişi ile girmişti. Çin tarihinde birbirinden değerli bu beş kişiden şüphesiz en dikkat çekici isim meşhur Çinli Müslüman kâşif Zheng He idi. Peki Zheng He kimdir? Neden bu kadar ünlü olmuştur? Zheng He’nın kâşiflik ilgisi nereden gelmektedir? Ünlü kâşifin hayatını ve başarılarını daha yakından tanıma adına incelediğimiz biyografisi sayesinde, hem sorularımıza cevap bulacak hem de Çin tarihine ufak bir gezinti yapacağız.

Admiral_Zhenghe

Zheng He Bir Diğer Adıyla Ma Sanbao

Zheng He 1371 yılında Çin’in Yunnan eyaltinde dünyaya gelmiştir. Gerçek ismi Ma Sanbao müslüman ismi Hacı Mahmud Şemsettin olan ünlü kâşife ilerleyen yıllarda başarılarından dolayı imparator tarafından Zheng He ismi verilmiştir. Çocuk yaşlarında zekiliği ve çalışkanlığıyla ün salmış olan Zheng He, daha o yaşlarda denizciliğe karşı büyük ilgi duymaya başlamıştır. O zamanlar denizcilik Çin sınırları içerisinde henüz çok bilinmeyen bir alan iken, Zheng He neden ve nasıl deniz kâşifliğine ilgi duymuştur? Üstelik Yunnan eyaleti gibi denize sınırı olmayan bir bölgede yaşamasına rağmen!

Zheng He’yı denizcilikle ilgilenmeye iten en önem sebep kuşkusuz ailesidir. Özellikle de babası ve dedesi. Müslüman Çinli bir ailenin çocuğu olan Zheng He daha küçük yaşlarda İslamiyeti en iyi şekilde yaşamaya çalışıyordu. Dine bağlılığı ile samimi bir Müslüman olan Zheng He’nın daha çocuk yaşlarında hacca gitmek gibi büyük bir hayali vardı. Hac vazifelerini yerine getiren dedesi ve babasının hac anılarıyla büyüyen Zheng He, tıpkı onlar gibi Çin’den binlerce kilometre uzaklıktaki Mekke’ye hacca gitmeyi çok istiyordu. Babasının hac yolculuğu anılarında anlattığı uzun deniz yolcukları ve hikâyeleri onun denizciliğe ilgi duymasında büyük bir rol oynadı. O günden sonra yaşıtlarından farklı olarak Zheng He denizcilik ve kâşiflik üzerine çalışmaya başladı. Çocukluk yıllarındaki azim ve kararlılığıyla hayallerini gerçekleştirmek için çalışan Zheng He, belki de on yıl sonra hedefine ulaşabilecekti. Fakat 1381’de hayatının dönüm noktalarından birisini yaşadı. Yunnan eyaletinin Ming Hanedanlığı ordusu tarafından işgal edilmesi Zheng He’nın hayatını değiştirmişti.

Ming Hanedanı Zhu Yuanzhang’a göre hanedanlığın sayısız savaşlarından biri olan Yunnan’ın işgali, Zheng He’nın hayat serüveni için tarihi bir dönüm noktası, aynı zamanda birçok zorlukla tanıştığı bir gün demekti. Savaşın akabinde birçok çocuk gibi savaş esiri olmuştu. Çocuk esir olan Zheng He daha sonra ise hadım edilerek imparatorluğun hizmetlilerinden bir birey olma yoluna girmişti. Yaşıtları çocukluk yıllarının tadını çıkartırken, henüz 11 yaşında olan Zheg He ise savaş esiri olarak bütün bu güzelliklerden mahrum kalmıştı. Küçük yaşta zorluklarla tanışmakla kalmayıp ailesinden de ayrı kalarak aile himayesi olmadan tek başına hayatını devam ettirmek zorunda kalmıştı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen hayata tutunan Zheng He, ileride Çin tarihindeki büyük şahsiyetlerden biri olarak anılacaktı.

Sıkıntılı günlerin üzerinden beş yıl geçtikten sonra Zheng He bütün hayatını değiştirecek ve etkileyecek birisi ile tanışmıştı; Zhu Di. İlerleyen dönemlerde Ming Hanedanlığının dördüncü imparatoru olacak olan Zhu Di, Yan Krallığı’nın prensi iken Zheng He’yi görmüş ve kendi hizmetkârlığına almıştı. Zhu Di’nin beğenisini toplayan Zheng He, o günden sonra prensin yakın koruma muhafızlığı görevini üstlenmiştir. Bu görevi üstlendikten sonra başarı basamaklarını birer birer çıkmaya başlayan Zheng He, prens Zhu Di’nin Zhengcunba savaşında strateji planlamasını yapmış ve prensliğin savaşta galip gelmesinde büyük bir rol oynamıştır. 1403 yılında Zhu Di hanedanlığın başına geçtiğinde Ma Sanbao’a en üst düzey görevlerden biri olan vezirlik görevini vermekle kalmamış, aynı zamanda Zhengcunba savaşının başarıyla sonuçlanmasındaki katkısından ötürü kendisine Zheng He ismini koymuştur. Bu tarihten sonra Ma Sanbao tarih sahnesinde birçok başarısıyla Zheng He olarak anılmaya başlanacaktır.

Adsızssdc

Zheng He’nın Deniz Serüvenleri Başlıyor

Çin tarihindeki imparatorluklar, kendi dönemleri içerisinde kalıcı olması ya da imparatorların özel ilgi alanlarına göre birçok yenilikçi adımlar atmışlardır. Özellikle Han ve Tang hanedanlıklarında kara üzerinde yapılan fetihler ve birçok yeni keşifler imparatorluğa birer eser bırakmakla kalmayıp, dönemi itibariyle imparatorlukları tarih sahnesinde ön plana çıkarmıştır. Ming Hanedanlığının başına gelen Zhu Di önceki imparatorlar gibi yeni keşifler ve arayışlar içerisindeydi. Han ve Tang hanedanlıklarında etrafındaki dört kara bölgesinde sınırların en uç noktasına ulaşan keşifler, Zhu Di’yi o zamana kadar sadece hayallerde yer eden deniz keşiflerine yönlendirmişti. Her ne kadar önceki imparatorluklar denizlerin keşfi için girişimde bulunsa da bu girişimler sınırlı kalmıştı. Denizler halen imparatorluk ve halk için muallâk bilgilerle ve çekiciliğiyle durmaktaydı. Buradan hareketle imparator Zhu Di, deniz keşifleri yapılması için bir gemi filosu kurulması emrini verdi. İmparator bu denli önemli bir görevi başarılı olabileceğine inandığı birisine vermek istiyordu. O kişi ise Zheng He idi. İmparator Zhu Di’nin böylesine bir karar alması oldukça isabetli olmuştu. Çünkü Zheng He iyi eğitimli ve başarılı bir asker olmasının yanı sıra, deniz bilgisi oldukça iyi olan birisiydi. Ayrıca Güney Çin denizine yönelik yapılacak keşiflerde bölge ülkelerinin çoğunun müslüman olması imparatorun Zheng He’yi seçmesindeki bir diğer sebep idi.

Tarih 1405 yılını gösterdiğinde Zheng He gemi filosuyla Fu Jian şehrinden Çin tarihinin en büyük ve kapsamlı deniz keşfini yapmak üzere yola koyulmuştu. Zheng He bir yandan böylesine büyük bir vazifenin sorumluluğunu taşımanın endişesi içerisindeyken diğer bir yandan çocukluk yıllarında ailesinin hac hikâyelerinde dinlediği büyük deniz yolculuğunu yapmanın heyecanını yaşamaktaydı. Öyle ki bu düşüncelerle yola çıkan Zheng He, o an bir tarih yazdığının bile farkında değildi.

İlk Yolculuk

Scienceblog-Balanhai-Zheng_He_ship_compared_to_Columbus_rev1-Final-2

İmparator Zhu Di’nin emriyle hazırlanan filoda yine imparatorun özel isteği üzerine tasarlanmış gemiler bulunmaktaydı. Önceki deniz savaşlarından tecrübe edinen imparator, gemilerin teknik özelliği ve kapasitesinde büyük değişikliğe gitmişti. Tarihi kayıtlara göre Zheng He’nin keşife çıktığı filoda en büyük gemi 146 metre uzunluğunda ve 59 metre genişliğindeydi. Ondan sonra gelen orta boy gemiler ise 123 metre uzunluğunda ve 50 metre genişliğindeydi. (1950’li yıllarda Nanjing şehrinde Ming Hanedanlığına ait olduğu tahmin edilen gemi parçası bu rakamları doğrular niteliktedir. Bulunan kalıntıda gemiye ait 11 metre uzunluğunda dümen parçası bulundu). Filonun bel kemiğini oluşturan bu gemilerle birlikte Zheng He toplamda 200’e yakın gemiyle ve yaklaşık 27 bin 800 kişi ile ilk yolculuğuna çıkmıştı. Gemilerin büyüklüğü ve çokluğu aynı zamanda yolculuğa çıkan insan sayısında fazlalık imparatorluğun sanki savaşa çıktığı izlenimini verse de, keşifler boyunca hiç bir savaş gerçekleşmemiştir. Fujian’den yola çıkan Zheng He ve filosu, bugünkü ismiyle Güney Çin denizinden güneye doğru hareket etmişlerdi. Filonun ilk ulaştığı yer bugün Vietnam’da bulunan Chanpa bölgesi idi. Oranın ardında daha da güneye hareket eden Zheng He ve ekibi yaklaşık 15 gün sonra Endonezya’nın Jawa adasına ulaştı. Malakka Boğazının önemli bölgelerinde biri olan bu ada filonun Afrikaya doğru hareket etmesinde çok önemli bir rol oynamaktaydı. Aynı zamanda ada nüfus bakımında oldukça yoğun bir yer iken doğal kaynakları açısından da oldukça zengin idi. Zheng He ve filosunun denizlerdeki ilk sınavı ve tecrübesi işte tam burada gerçekleşti. O zamanlar Endonezya’da Batı ve Doğu Krallığı olmak üzere iki krallık bulunurken, aralarında çıkan savaşta batı krallığı doğu krallığını yenilgiye uğratmıştı. Batı krallıktan rövanşı alma çabası içerisinde bulunan Doğu krallığı Zheng He ve filosunun bölgeye intikal etmesiyle birlikte filoyu Batı krallığının gemileri zannedip yağmalamaya başladı ve 170’den fazla Çinlinin ölümüne sebep oldu. Tüm askeri gücüyle krallığa karşı asker çıkartan Zheng He gerçek durumun anlaşılmasının ardından savaş yapmaktan son anda vazgeçmişti. Çünkü Zheng He’ya göre olası bir savaşa girmek filonun üstlendiği önemli misyonu göz ardı etmek ve bu büyük keşifte zaman kaybetmek demekti. Ayrıca burada yapılacak bir savaş, diğer bölge ülkelerde duyulursa imparatorluklar Zheng He’nın filosu için önlem alacak ve Zheng He keşifleri tamamlayamayacaktı. Bu gelişmelerin ardından yoluna devam eden filo Sumatra ve Sri Lanka bölgelerini geçerek Hindistanın bugünki ismiyle Kozhikode bölgesinde ilk keşif seyahatini noktalamışlardı. Tüm gezinti boyunca bölge ülkeleriyle ticari ve kültürel alış veriş içinde olan Zheng He ve filosunun ardından, bölgedeki birçok krallık Çin’in zengin kültürü ve gelişmişliğinden etkilenerek Ming Hanedanlığına vergi usulüyle bağlanmıştı. İlk yolculuğunun son noktasına gelen Zheng He artık dümeni Çin’e geri dönüş yoluna çevirmişti.

 

Zheng He Son Serüveninde

A giraffe from east Africa sent as a gift to China in 1414 and painted by a Chinese artist at the Ming zoo. Jerry H. Bentley & Herbert E. Ziegler. Traditiona and Encounters: A Global Perspective on the Past, McGraw-Hill Higher Education, p. 500.

İlk deniz keşif deneyiminin ardından hanedanlığa dönen Zheng He ilk olarak imparator Zhu Di’nin yanına çıkarak yolculuktaki deneyimlerini ve bu deniz keşfine ait bilgileri rapor etmişti. Dönüşünde otuzdan fazla krallıktan ganimet ve temsilci ile gelmesi imparator Zhu Di’yi oldukça memnun etmişti. Temsilcilerini gönderen birçok krallık Zheng He vesilesiyle de Ming Hanedanlığına bağlanmıştı. Hanedanlığın gücüne hayran kalan krallıkların Çin’in boyunduruğu altına girmesinden büyük bir haz alan imparator Zhu Di, Zheng He ‘nin deniz keşiflerini her ne kadar masraflı olsa da, desteklemeye devam etmişti. İmparatorun desteği altında Zheng He farklı yollar üzerinden farklı bölgelere 1407, 1409, 1413, 1417 ve 1421 yıllarında olmak üzere toplamda 5 seyahat daha gerçekleştirdi. İmparatorluğun ticari ve diplomatik ilişkilerine oldukça katkı sağlayan bu seyahatlerle Zheng He altıncı seferinde Somali, Mozambik ve Kenya’ya kadar ulaşarak o tarihlerde Çini kendisinden en uzak bölgelere götürmüş oldu. Zheng He’nin yapmış olduğu bu altı deniz yolculuğu her ne kadar önemli olsa da birazdan bahsedeceğimiz yedinci seyahat Zheng He için farklı bir anlam taşıyordu.

Bu seferki seyahatin rotası Zheng He‘nin çocukluk hayallerini süsleyen Mekke idi. Tüm hazırlıklar tamamlanmış ve yolculuğa çıkmak üzereyken gelen kötü bir haber Zheng He’nin bütün hayallerini suya batırmıştı. Kendisini en çok destekleyen imparator Zhu Di ölmüştü (1424). İmparatorun ölümünün ardından çıkan taht kavgalarıyla Zheng He ve seyahatiyle ilgilenen kimse kalmamıştı. O zamana kadar imparator tarihine geçen Zheng He bir anda kimsenin umrunda olmayan biri olarak yaşantısına devam etti. Tüm bu gelişmelerle o da emeklilik yaşantısına koyulmuştu. Çocukluk hayalleri bir anda biten Zheng He için artık deniz seferlerinin de sonuna gelinmişti. Tarih 1430’u gösterdiğinde her şey bitti derken Zheng He’nin hayallerini gerçekleştirmesi için bir fırsat daha doğmuştu. Dönemin imparatoru Zhu Zhanji, Zheng He ile bizzat görüşerek uzun deniz seferlerine başlaması için hemen hazırlık yapmasını emretmişti. Peki, ne oldu da imparator birden bire deniz seferlerine tekrar başlanılması emrini vermişti? İmparator Zhu Zhanji dedesinden ve babasından devraldığı güçlü imparatorluk misyonunu onlardan daha da öteye taşımak ve daha çok krallığın hanedanlığa bağlanmasını istiyordu. Bunun için ise uzak bölgelere elçi göndermesi gerekiyordu. İşte Zheng He geçmiş tecrübesiyle bu misyonu yerine getirebilecek en uygun kişiydi. Tüm hazırlıkları tamamladıktan sonra yola koyulan Zheng He, imparatorun emirleri doğrultusunda daha fazla krallığı Çin’e bağlanmaya davet ediyordu. Bunun ardından ise çocukluk hayallerini gerçekleştirmek için Mekke, Medine ve Kudüs gibi Müslümanlarca kutsal olan topraklara gidecekti. Malakka ve Bab’ül Mendep boğazlarını geçerek Kızıl denizin kuzeyinden Mekke’ye ulaşan Zheng He, sonunda hac vazifesini yerine getirebilecekti. Yaklaşık elli yıldan fazla hayalini kurduğu Mekke’de hac vazifesini tamamlayan Zheng He geri dönmek üzere yola koyuldu. Fakat Zheng He bu son seferinde diğerlerinde olduğu gibi Çin topraklarına geri dönemedi. Geri dönüş yolunda Kozhikode bölgesinde (bugünkü Hindistan) yakalandığı hastalık yüzünden hayata gözlerini yumdu.

zheng-he-map

Çin ve dünya tarihine geçen bu büyük şahsiyet, dünya kültür mirası adına birçok birikim bırakmıştır. Her ne kadar Çin’de bir mezarı olsa da bu mezar boştur, diğer ünlü amiraller gibi denize gömülmüştür. Zeng He’nın seyahatlerinden genellikle Batı Okyanusu seyahatleri olarak söz edilmiştir. Batı Okyanusu ile kastedilen Zheng He’nın Asya ve Afrika’da keşfettiği yerlerdir; Sumatra, Malakka, Cava Adası, Seylan, Hindistan, Amerika kıtaları (kanıtlanmamıştır), İran, Arap Körfezi, Arabistan, Kızıldeniz – Mısır’a kadar kuzeyi, Afrika – Mozambik Kanalı’na kadar güneyi, Tayvan (yedi kez).  Zheng He’nın gemilerinden bazılarının Ümit Burnunun ötesine seyahat ettiğine dair söylentiler mevcuttur. Özellikle Venedikli rahip ve haritacı (kartograf) Fra Mauro 1457 Fra Mauro haritasında 1420 yılında “Hindistan’dan gelen – büyük bir – jungun” Atlas Okyanusu’nun içine doğru 2000 mil ilerlediğini belirmiştir. Seferleri, kayıtları, haritaları bazı diğer Antik dünya haritalarının kaynağıdır. Bu haritalarda, örneğin Fra Mauro haritası veya De Virga Haritası, (gizemli bir şekilde) Amerika kıtaları, Antarktika ve Afrika’nın burnu gibi yerler (Avrupalı) resmi keşiflerinden önce gözükmektedir.