Zhu Yuanzhang

Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han’ın 1280 yılında kurduğu başkenti bugünkü Pekinde olan Yuan İmparatorluğu’nun son dönemleri, Çin tarihinde halk tabakasının en alt kısmından gelerek hanedanlık kuran ender kişilerden birine tanıklık etmiştir. Kurduğu hanedanlığın Çin ve dünya tarihine, kültürüne sağladı katkılar, bıraktığı miraslar gözardı edilemeyecek kadar büyüktür. Bugün Pekinde bulunan tarihi ve kültürel bütün miraslar ( Yasak Şehir, Cennet Tapınağı, Çin Seddi bölümleri, tarihi pekin şehri içerisindeki yapılar) onun kurduğu hanedanlık sayesinde meydana gelmiştir.

Köylü sınıfından ya da halk tabanından gelerek hanedanlık kurma mevzusu Çin tarihinde yalnızca 3 kişi tarafından gerçekleştirilmiş olsada, aralarında Zhu Yuanzhang(朱元璋) kadar fakir ve talihsiz olanı yoktur. Zhu 1328 yılında bugünkü Anhui bölgesinde dünyaya gelir. Ailesini 1344’lü yıllarda gerçekleşen kuraklık döneminde kaybeden Zhu bu durumun etkisiyle Budist manastırına, tapınak işlerini gören bir yamak olarak kapandığı söylenir. İlerleyen zaman içerisinde keşiş olarak çevre köylerde tanınırlığını arttırır, halk ile arasında bağlar kurar ve gelecekte köylü ayaklanmalarında etkin rol oynayacak gruplarla etkileşime geçmeye başlar.

Yuan İmparatorluğu’nun halk tabanında başlayan örgütlenmelerin ve kurulan isyancı ordularının sonucunda yıkılmasına giden süreç, Çin ve dünya tarihinde devletlerin, imparatorlukların yıkılmasını oluşturan temel nedenleri içerisinde barındırıyordu. İktisadi açıdan uygulanan sistemlerin ortaya çıkarttığı her türlü sonuç köylü sınıfının üstüne biniyordu. Askeri harcamaları karşılamak amacıyla köylülerin içinde bulunduğu topraklar aniden askeri bölgeler haline getirilerek bu topraklarda yaşayan köylülerin ordunun ihtiyaçları için çalışması ve harp durumunda askeri yardımda bulunması isteniyordu. Üst düzey memurlara tarlalar veriliyor ve bu tarlaların gelirleriyle maaşlarının bir kısımını karşılamaları isteniyordu. Aynı şekilde Moğol asilzadelerine, köylülerin elinden alınarak çok miktarda  toprak veriliyor köylüler ellerinden alınan bu toprakları kiralayarak, orada çalışmak ve kazançlarının bir kısmını devlete değil tarla sahiplerine vermek zorunda kalıyorlardı. Bu ve benzeri bir çok politika izleniyordu. Aynı zamanda halk arasında farklı bir millet tarafında yönetilmenin verdiği memnuniyetsizlik gittikçe artmaktaydı.

Devlet mekanizmasının işleyişide farklı bir durumda değildi. İmparatorun ve görevlilerin Çince öğrenmekle ilgi yaşadıkları sıkıntılar, resmi yazışmaların Çinceden Moğolcaya çevrilip daha sonra tekrar Moğolcadan Çinceye çevrilmesi Yuan imparatorlarını ayrıntılı devlet işlerinden koparıyordu.Bunun sonucunda da imparatorun Çinli danışman ve memurları  tercih etmesi  karışık bir yapılanma ve hiyerarşi meydana getiriyordu. Nüfus 4 katmanlı bir hiyerarşiye ayrılmış durumdaydı ve bu durumda doğuştan Moğol olanlar diğer katmanlara göre makam ve öncelik konusunda ayrımcılık sahibi oluyorlardı. Yuan imparatorluğunun son dönemlerinde resmi atamaların bilgi ve yetenekten çok kalıtasal ayrıcalık ve tavsiyelere bakılarak yapılması halk ile sarayın arasındaki bağların işinin ehli olmayan insanlara verilmesine, buda kopuşlara mağduriyetlere ve problemlerin büyümesine yol açıyordu.

Moğol döneminde çekilen sıkıntı ve acıların yavaş yavaş birikerek oluşturduğu sorunlar ortadaydı.Kırsal kesimlerde yaşanan gerginliklerin alışılmışın üstüne çıkması ve buna birde halkın hoşnutsuzluğunu eklenmesiyle 1340’lardan itibaren halk ve köylü sınıfında gruplaşmalar, oluşumlar hem hız kazanmış hem de sertleşmeye ve çeşitli direniş faliyetleri ortaya koymaya başlamıştı. O dönemin öne çıkan cemiyetlerinden biride “Beyaz Lotus-Nilüfer Cemiyeti”ydi ve hızlı bir şekilde taraftar toplamaktaydı. Üyeleri taktıları kırmızı türban, sarık tarzı bezlerle halk arasında bilinirlik sağlamıştı. Diğer bir ismide kırmızı türbanlılar cemiyetiydi. İlerleyen zamanda “Kırmızı Türbanlılar Ayaklanması” olarak bilinecek ayaklanmanın ana kaynağı olacak cemiyet aynı zamanda Zhu’nun imparatorluğa giden yolda kullanacağı önemli araçlardan biri olacaktı.

1340’lı yıllardan sonra artarak devam eden sosyolojik sorunların sonucunda pek çok cemiyet kurulmuş ve kendi düşüncelerine göre mücadele etmeye başlamıştı. Zhu’nun doğduğu bölge olan Anhui’de bulunan çinli müslümanlar kendi içerisinde örgütlenmiş ve Yuan İmparatorluğuna karşı mücadele etmekteydi. Bu dönem ve arkasından devam eden Ming hanedanlığı dönemi Çin tarihi ve Çinli Müslümanlar açısından çok önemli bir yere sahiptir. Bu dönemde adını Çin tarihine yazdırmış pek çok Çinli Müslüman asker ortaya çıkmıştır. Bunlardan en bilineni Zhu’dan sonra tahta geçen kardeşi döneminde ortaya çıkan ve günümüzde Çinli tarihçilerin Amerika’yı ilk Çinlilerin keşfettiği iddialarını ortaya atmasına zemin sağlayacak deniz seferlerini gerçekleştiren Müslüman Amiral Zheng He’dir. Onun haricinde Çin tarihindeki büyük Müslüman generallerden de pek çoğu Zhu döneminde çıkmış ve imparatorun İslam ile ilgili bilgi ve düşüncelerinin gelişmesinde etkili olmuşlardır.

1352 yılı ve öncesinde Anhui ye dönen Zhu kendi köyü ve etraf yerleşimlerden topladığı gençlerle bir grup kurar ve kendisine geniş bir halka oluşturur. 25 yaşına geldiğinde kurmuş olduğu grupla birlikte kırmızı türbanlılar grubu içinde Moğolların pek mukavemetinin olmadığı büyük bir bölgeye hakim olan Guo Zixing (郭子兴)’e katılır . Bu iltihaktan sonra Guo memnuniyetinin göstergesi olarak kızını Zhu ile evlendirir.  Böylelikle 1355 yılında Guo öldükten sonra geride bıraktığı orduyu ve bölgeyi teslim almış olur. Bu dönemden sonra rakiplerine göre daha stratejik gördüğü yerlere saldırmaya ve kendisine katılacak yeni generaller bulmaya ağırlık verir. Ming hanedanlığı kurulduktan sonra ordusunda vazifelendireceği müslüman generallerin çoğuyla bu dönemde tanışan Zhu, ordusunda şimdiden onları görevlendirmeye başlamıştır. Bu generallerden biri Çin tarihindeki en meşhur Müslüman askerlerden biri olarak geçen Chang Yuchun’dur.

 


CHANG YUCHUN (常遇春)

Chan Yuchun

Chang Yuchun, hayatının 14 yılı savaşlarla geçmiş karşılaştığı zorlukların dünyadan koparamadığı ve yaşamı boyunca hiçbir savaşta yenilmeyen bir asker olarak anılmaktadır. Başarılarından dolayı tek başına 10000 kişilik bir orduya eşdeğer olduğu manasına gelen “常十万”changshiwan lakabını almıştır. O da Zhu gibi Çinin fakir bölgelerinden biri olan Anhui de dünyaya gelmiş olup dış görünüşü itibariyle kuvvetli  ve çevik bir yapıya sahipti. 23 yaşına geldiğinde o dönem bir biri ardına patlak veren köylü halk ayaklanmalarına şahit olmuş. 1355 yılında olan ‘Kırmızı Türbanlılar’ ayaklanmasına katılmış ve gelecekte tarihe adını yazdıracak bir general olmasını sağlıyacak bir yola girmişti. Aynı yıl içerisinde bugünkü güney Ma’anshan, Yangtze Nehri’nin doğu kıyısında yakınında gerçekleşen Yuan ordusunun konakladığı Caishi bölgesindeki savaşa katılmış ve savaşta Zhu Yuanzhang’ı  takip ederek verdiği destekle büyük başarılar sağlamıştır. Bu savaşın sonunda isyancı birlikler büyük  bir zafer kazanmış ve Chang büyük bir üne kavuşarak mareşallik rütbesine terfi etmişti.

Daha sonraki dönemlerde Chang, Zhu Yuanzhang’ın rakipleriyle savaşmaya ve onları saf dışı bırakmaya devam ederek Ming hanedanlığının tarih sahnesine çıkmasında büyük öneme sahip olmuştur. Bu başarılarının sonunda 1366 yıllarında başvezir (鄂國公) makamına getirilmiştir. 1368 yılında başkenti Khanbaliq olarak adlandırılan (bugünkü Pekin) Yuan İmparatorluğu’nun fethedilişinde bulunmuştur. Çinde bilinen bazı savaş sanatlarının babası olarak anılmaktadır. 40 yaşına geldiğinde vefat etmiştir. Ölüm haberini alan imparator Zhu üzüntüsüyle ağlayarak  komutanının arkasından şu manaya gelen şiiri söylemiş ve ‘Kaiping Prensi’ olarak anılmasını istemiştir;

朕从没为谁哭过             Hayatım boyunca kimin için ağladım ki ?

包括自己儿女                Kendi öz çocuklarım için bile ,

得知你去世消息时          Öldüğünün haberi gelince ,

我却哭成了泪人             Gözyaşı dökmeyi başardım.


 

 

nanjing-2Zhu ilerleyen zamanlarda kendine iltihak eden şehir ve ailelere  göstermiş olduğu müsamaha insanların onun yönetimi altına girmeye karşı büyük bir istek doğurmuştu. Ordusuna katılan asker ve büyük nüfuzlu ailelerin lideleriyle yaptığı planlar sonucunda kuzeydeki gruplarla uğraşmak yerine ülkenin güneyindeki büyük bölgelere yönelerek oraları ele geçirmenin daha uzun vadeli getirisi olacağını planlayarak güneye yönelmişti. Bu amaç doğrultusunda 1355 yılında orta Çinin o zamanki en büyük merkezi olan Nanjing’e yönelmiş ve ele geçirmişti.İnşa ettirdiği 33 km’lik duvarla Nanjing’i kuracağı imparatorluğun kalesi ve başkenti haline getirmişti.

nanjingDaha sonraki dönemde ele geçirdiği güney şehir ve bölgelerinde yağmalama yapmaması , güvenirliliği sayesinde bütün güney Çin şehirleri, insanları birer birer onun himayesi altına koşmaya başlamıştı. 1355-1367 yılları arasında pek çok savaş gerçekleştirmiş gücünü çoğaltmıştır. 1368 yılına gelindiğinde Zhu kendi hanedanlığını kurduğunu resmen ilan etmişti. Hanedanlığına parlak, parıldayan, ışık manasına gelen Ming (明) ismini vermişti. Hanedanın kurulmasının üzerinden bir yıl geçmeden Ming orduları hiçbir direnişle karşılaşmadan Yuan imparatorluğunun başkenti olan Pekin’e girmiştir. Zhu, kuzey Çinin barışa ve huzura kavuşmasından dolayı şehre yeni bir isim takmıştı: Beiping (北平) Kuzeyin Barışı.

Daha sonraki dönemde kuzeybatı ya seferler düzenlenmiş ve müslüman nüfusun yoğunlukta yaşandığı bölgeler olan Shanxi, Shaanxi ve Gansu bölgelerini de topraklarına katmıştı. 1381 yıllarında Yuan imparatorluğunun elinde kalan son bölge olan Yunnan’ı ele geçirilmişti. Esirlerin arasında gelecekte Çin tarihinin en çok bilinen amirallerinden biri olacak 10  yaşında Ma He adında müslüman bir çocuk bulunuyordu. Ma He, daha sonra ki dönemlerde Zheng He adıyla anılacak Hacı Mahmut Şemseddin’di.

 


ac4bd11373f082022f4bdeea4bfbfbedaa641b0dMing hanedanlığı 1368 – 1644 yılları arasında hüküm sürmüştür. Çindeki son hanedanlık olan Qing hanedanlığından önceki hanedanlıktır. 17 imparator başageçmiştir.  3. İmparator olan Zhu Di başkenti Nanjingden yeni kurudurduğu Pekin’e taşımıştır. 1415 yılında imparatorluğun egemenliğinde bulunan topraklar 6,500,000 km² ye ulaşmıştı. 1403 yılında 66,598,337 olarak tahmin edilen nüfus 1600’lü yıllara gelindiğinde 160,000,000 a ulaşmıştı.


 

İmparator Zhu, 1398 yılında 70 yaşında vefat edene kadar  Ming hanedanlığını Çin tarihinin en önemli hanedanlıklarından biri haline dönüşmesini sağlayacak altyapıyı oluşturmakla uğraşmıştır. Yaşamı boyunca Müslümanlarla yakın ilişki içinde olmuştur. Ordusunda çok sayıda müslüman general bulundurmuştur. Bunlardan en önemlileri Chang Yunchun,  Lan Yu, Ding Dexing, Mu Ying, Feng Sheng ve Hu Dahai dır. Her biri Çindeki önemli savaş sanatlarının kurucusu ve en önemli temsilcisi sayılan generallerdir.

Hayatı boyunca Müslümanlarla temas halinde olması ordusunda bulanana Müslüman generallerle olan ilişkisi İslama karşı olan düşüncelerinin gelişmesinde etkili olmuştur. İmparatorluğu döneminde pek çok bölgede cami yapılması için emir vermiştir. Nanjing, Fujian, Yunnan, Guangdong gibi pek çok bölgede camii yaptırmıştır. Pekinde o zamana göre büyük sayılabilecek 4 adet cami yapıldığı gibi ülke genelinde 90‘dan fazla camii inşa edilmiştir. Bu camilerin hepsinin Zhu tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. O zaman ki başkent olan Nanjing’e şehrin en büyük camisi olan Jinjue camisini yaptırmış ve buraya Müslüman nüfus yerleştirmiştir. Xian’da bulunan Huajue camisini yeniletmiştir.Hem kendi döneminde hemde  Ming hanedanlığı süresince Müslümanları korunmuş ve özgürce dinlerini yaşamalarını sağlanmıştır. Çincede Baizizan(百子赞) olarak adlandırılan İslam ile ilgi olan bir şiir yazmış ve bu şiiri ülkedeki bazı camilere koydurmuştur. Yine aynı dönemde İslami astronomi kitaplarını Çince’ye çevirterek resmi takvim olarak kullanılmasını sağlamıştır. Günümüzde Çin’de kullanılan ay takviminin temeli bu döneme dayanmaktadır.

siir-2

百字赞 – BAİZİZAN

İmparator Zhu Yuanzhang’ın yazıdığı Baizizan kelime anlamı olarak ‘100 Kelimelik Övgü’ olarak isimlendirebiliriz. Yani i Allah’a ve Peygambere övgüler içeren bir metindir.

乾坤初始  qiánkūn chūshǐ : Kainat yaratıldığı anda

天籍注名  tiān jí zhù míng:    Muhammed (s.a.v) in adı Arş a yazılmıştır  ( tian ji kelimesi ile   Göğün kitabı olarak Levh-i Mahfuzdan bahsetmektedir. )

传教大圣 chuánjiào dàshèng: Odur Hak tebliğ eden peygamberlerden en üstünü

降生西域 jiàngshēng xīyù:     Batı bölgesinde doğmuştur. ( xiyu o dönemde batı olarak isimlendirilmekte ancak arap bölgesini anlatmak isterken kullanılmaktadır.)

授受天经 shòushòu tiān jīng:  Vahy ile gelir ayetler ona

三十部册 sānshí bù cè:          30 bölümden oluşan kuran olur

 普化众生 phuà zhòngshēng:    Bütün mevcudata rehber olan

亿兆君师 yì zhào jūn shī:         Salihlerin en salihi, efendilerin efendisi  ,   yaratılanların en hayırlısı

万圣领袖 wàn shèng lǐngxiù: Tüm peygamberlerin lideri.

协助天运 xiézhù tiānyùn:        İnsanları iyiliğe sevk edip cennete ulaştırmak için gelmiştir

保庇国民 bǎo bì guómín:         Ümmetini korumak, insanları Allahın hoşnut olmayacağı yollardan uzaklaştırmak için gönderilmiştir.

五时祈佑 wǔ shí qí yòu:           Beş vakit namaz kılarak

默祝太平 mò zhù tàipíng:          Sessizce barış, güvenlik dilemektedir.

存心真主 cúnxīn zhēnzhǔ:       Kalbinde Allah’ı hep zikretmektedir.

嘉志穷民 jiā zhì qióngmín:         Dünyadaki ve Ahiretteki iki hayat için iyi niyetle sadaka vererek sade bir yaşam tarzı tutmaktadır.

拯救患难 zhěngjiù huànnàn:      Cahiliyetin üstesinden gelerek sıkıntılar içindeki  ümmetini kurtarmaktadır.

洞彻幽冥 dòngchè yōumíng:      Gayba (diriliş ve Ahiret)  inanır.

超拔灵魂 chāobá línghún:          İnsanların ruhlarını temizleyerek

脱离罪孽 tuō lí zuìyè:                Günahlardan uzaklaştırmaktadır.

仁覆天下 rén fù tiānxià:             Resulullah Muhammed’in (s. a. s.) merhameti tüm Dünyayı kapsar.

道冠古今 dào guān gǔjīn:         Hak yolu eski zamanlardan günümüze hüküm sürmektedir.

降邪归一 xiángxié guīyī:             Çok tanrıcılık ve kötülükleri aşıp insanları tek ve gerçek olan Allah’a dönmeye çağırmaktadır.

教名清真 jiào míng qīngzhēn:     Hak dinin ismi İslamdır (eski çince ifadeyle qinzheng – kirsiz temizlik ve mutlak teklik anlamına gelmektedir).

穆罕默德 Mùhǎnmòdé :             Hz.Muhammed (s. a. s.),

至贵圣人 zhì guì shèngrén:          Peygamberlerden son ve en değerli olanıdır.

洪武元年:                                   Yıl 1368

siir

 

HUİHUİLİFA – İslami Astronomi

Ming hanedanlığı döneminde Yuan imparatorluğundan kalan gök bilimleri ve araştırmaları devam ettirilmiş korunmuş ve geliştirilmiştir. Yuan imparatorluğu döneminden kalan İslami gök bilimi araştırmacılarından 14 müslüman gök bilimciyi görevlerinde tutmuş ve araştırmalarını devam ettirtmiştir. Bunlardan bazıları o dönemin büyük gök bilimcileri olarak bilinen 马沙亦黑 (Mashayihei – Şeyh Ma – Şeyh Muhammed), 黑的儿火者 (Heideerhuozhe – Khidr Khoja – Kadir hoca), 阿杜拉 (Adula – Abdullah), 郑阿里 (Zhengali – Ali Zheng), 阿答兀丁 (Adawuding), 马哈麻等 ( Mahamadeng – Muhammed) dir.  1370 yılında İslami Astronomi dalında değişikliklere gidilerek gök bilimleri, Da Tongli(大统历), İslami astronomi, Lou Ke(漏刻- o zaman çinde kullanılan su yardımı ile zaman hesaplaması yapılan bilim dalı) olarak Müslümanların başkanlık ettiği 4 ana dala ayrılmıştı. 1382 yılında imparator Zhu, Şeyh Muhammed ve Han gökbilimci olan Wu Bozong’a(吴伯宗) birlikte İslami Astronomi kitaplarını çevirerek yeniden düzenlemelerini emretti. Böylelikle İslami takvim, Da Tongli ile birlikte uzun yıllar Çinde kullanılmış oldu.

Çinli İmparator Zhu Müslüman mı ?

zhu-yuanzhanGününümüzde dile getirilen konulardan biri de Müslümanlarla ve İslam ile yakından ilişkisi olan imparatorun ve Ming sülalesinin Müslüman olabileceğiyle ilgili iddialardır. Çinli Müslümanlar arasındada bu konu çokça dile getirilmekte ve farklı iddaalar ortaya atılmaktadır. Bu konu hakkında konuşan kişilerin üzerinde durduğu başlıca meseleleri sıralayacak olursak;

  • Zhu Yuanzhan’ın doğduğu bölgeden başlayarak imparatorluğun kuruluşuna giden süreçte Müslümanlarla olan ilişkisi generallerinin imparatorluğun kurulmasındaki etkinliğ
  • İçki kullanımını yasaklayan katı bir yasa çıkartması ve yasayı ihlal eden yakınındaki kişleri cezalandırması. Bu yasa bazı yerlerde Çin tarihin çıkarılan en büyük 10 yasak arasında gö
  • Zhu’nun eşi olan İmparatoriçe Ma’nın Müslüman olduğu ve Zhu imparator olduktan sonra bile yemeklerini kendisinin pişirdiği iddiası.
  • Ming hanedanlığının kraliyet rengi olarak yeşil rengi seçmiş olması. Tarih boyunca Çinli hanedanlıklar sarı rengi ön plana çıkartmıştır. Yeşil İslamı sembolize etmektedir.
  • Ülkenin pek çok bölgesinde inşaa ettirdiği camilerle beraber başkent Nanjinge büyük bir camii inşaa ettirip buraya Müslüman nüfus yerleştirmesi.
  • Yukarıda da bahsettiğimiz şiiri yazması. Bu şiir bazı Çinli müslümanlar tarafından Zhu’nun Şehadet’i olarak görülüp anlaşılmaktadır.
  • Pek çok Müslümanın Ming hanedanlığı döneminde önemli yerlere gelmesi. Generaller ve devlet işlerinde çalışan diğer insanların.
  • Ming imparatorunun Amirallik görevini verdiği Zheng He’yı seferlerinin birinde kendisinin gidemeyişinden, İslami yaşantısını gizli tutmasından dolayı, vekaleten hac vazifesini yerine getirmesi için bilgisi dahilinde Mekke’ye göndermiş olması.
  • Ming hanedanlığı döneminde Müslüman ülkelerle kurulan ilişkilerin ciddi oranda çoğalması ve iyileş Ming sülalesinin Müslüman olduğundan dolayı gerçekleştiği iddiası.
  • İslami takvimin Çinceye çevirilerek Ming hanedanlığı döneminde resmi takvim olarak kullanılması.

2 YORUMLAR

  1. Merhaba. Öncelikle paylaşımınız için teşekkür etmek istiyorum, paylaşımınız oldukça bilgilendirici. Söz konusu makaleniz Ming Hanedanlığı imparatoru Zhu Yuanzhang ve yaptığı yenilikler ile İslam hakkında bilgi veriyor. Genel olarak İslam alanında mı çalışıyorsunuz? Türk ve Çin tarihinin kesiştiği başka alanlarda yazdığınız makaleler varsa paylaşır mısınız?Çin tarihi alanında çalışmalarım söz konusu.

    • Güzel yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.Çinli Müslümanlar, Çin’de İslam öncelikli ilgilendiğimiz alanlardan bir tanesi olduğu gibi sitemizde Çin’le ilgili sosyal bilimler alanında çeşitli konulardan oluşan çalışmalarda mevcut özellikle de uluslararası ilişkiler alanında. Bunun yanında tarihle ilgili tüm çalışmalarımız sitede bulunmaktadır. Yeni çalışmalar yaptıkça da sitemize yükleyeceğiz. Sitemizi takip ettiğiniz takdirde yeni yazılara ulaşabilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here