Çin başkanı Xi Jinping ile Taiwan Cumhurbaşkanı Ma Yingjiu 7 Ekim 2015 günü Singapur’da bir araya gelerek tarihi bir görüşmeye imza attı. “Yüzyılın el sıkışması” olarak nitelendirilen buluşma, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşu olan 1949 yılından bu yana ilk defa bir Çin Devlet Başkanı ile Tayvan Cumhurbaşkanı bir araya gelerek el sıkışmış oldu. Bu görüşme her ne kadar eleştirilere maruz kalsa da görüşme tarihte yerini bulacak. Çin ile Tayvan arasındaki ilişkiler Pasifik ülkeleri arasında ki çıkar ilişkilerini derinden etkileyen bir öneme sahip. Ucu ABD ve Japonya’ya dayanan görüşmenin doğuracağı sonuçlar merakla bekleniyor.

Çin ve Tayvan, Tayvan Boğazı İki Yaka İlişkileri Derneği’nin 27 Nisan 1993 yılında Singapur’da düzenlediği toplantıyla ilk defa bir araya gelmişti. Toplantı, Çinlilerin çoğunluğu oluşturduğu Singapur da düzenlenmiş ve “iki yaka” arasındaki buzların erimesine yardımcı olmuştu. 2014 yılında Pekin’de gerçekleştirilen APEC toplantısında Xi-Ma (Xi Jinping ve Ma Yingjiu) buluşması planlanmıştı fakat Çin tarafına göre buluşmanın uluslararası bir ortamda yapılmasının uygun olmadığı öne sürülerek gerçekleştirilmemişti. Bu sefer ise Çin-Singapur ilişkilerinin 25. Yıl dönümünü kutlamak amacıyla Singapur’a giden Xi Jinping, Xi-Ma görüşmesi için bir zemin oluşturdu. Tayvan Cumhurbaşkanı Ma Yingjiu bu fırsatı değerlendirip Xi Jinping ile görüşme kararı aldı.  Singapur “iki yaka” görüşmeleri için tarihi bir öneme sahip olması açısından Xi-Ma görüşmesi için en uygun yer özelliği taşıyordu. Ayrıca 1993 yılında yapılan görüşmenin de Singapur da yapılması ve olumlu sonuçların elde edilmesinden dolayı buluşma yeri olarak Singapur seçilmiş oldu. Her ne kadar bazı Çinli düşünürler görüşmenin ana karada yapılması gerektiği ifade etsede, genel itibarıyla zamanın buna daha elverişli olmadığı görüşü hakim durumda. Zira böyle bir durumda Tayvan tarafından büyük bir tepki gelebilir. 2008 yılından bu yana Tayvan’da siyasi eğilim Çin’in isteği doğrultusunda ilerlemiyor. “92 Uzlaşması”nda konuşulan “Çin’in konumuna saygı” ve  “mevcut durumu muhafaza etme” konularına muhalif olarak Tayvan’ın bağımsızlığını savunan Demokratik İlerici Partisi Tayvan’da büyük bir halk kitlesi tarafından desteklenmektedir. Böyle bir durumun etkisi altında Xi Jinping ve Ma Yingjiu buluşması ve siyasi fikirler farklı olsa da mevcut durumu muhafaza etme manalarına gelen, karşılıklı olarak birbirlerine “beyefendi” diye hitap etmeleri “iki yaka”nın geleceği için büyük bir önem arz etmektedir.

Görüşme, tarihe “yüzyılın el sıkışması” olarak geçti ve yaklaşık 80 saniye boyunca medya mensuplarına poz verilerek başlandı. Devamında gazetecilerin sorularını cevaplayan liderler görüşmenin ikinci bölümünde basına kapalı kapılar ardında kısa bir toplantı yaptı. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında; 66 senelik aradan sonra “iki yaka” liderlerinin bir araya gelmesinin öneminin altı çizildi. Görüşmenin gelecek adına atılan büyük bir adım olduğu, aynı zamanda siyasi fikirlerin farklı olmasına rağmen karşılıklı saygı çerçevesinde bir buluşma olduğunun altı çizildi. Bu buluşma her ne kadar resmi olmasa dahi, önümüzde ki dönemlerde yapılacak resmi görüşmeler için bir ön adım olma özelliği gösteriyor. Görüşmede, Xi Jinping Ma Yingjiu’a karşı Cumhurbaşkanı gibi bir kelime kullanmadığı gibi Ma Yingjiu da aynı şekilde Xi Jinping’e karşı Devlet Başkanımız gibi bir ibare kullanmadı. Her iki lider de şu anki Tayvan-Çin arasındaki siyasi durumun değişmeden devam edeceğine ve farklı siyasi sistemlere sahip olsalar dahi mevcut durumu korumak istediklerini belirtmiş oldular.

Buluşma ne ifade ediyor?

Öncelikle; Çin ve Tayvan arasında yeni bir dönemin başladığı sinyali verilmiş olup bundan sonra gerçekleştirilecek siyasi görüşmeler için bir zemin oluşturulmuş oldu. İkinci olarak; “92 Uzlaşması”nın esas alınarak diğer ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği vurgulanmış olup, mevcut durumu devam ettirmek adına atılmış önemli bir adım olmuştur. Üçüncüsü; “Xi-Ma buluşmasının” 2016 yılında yapılacak olan Tayvan seçimlerinden önce gerçekleştirilmiş olması Tayvan halkının buluşmaya nasıl baktığını ölçmesi açısından önem taşıyor. Dördüncü olarak; Demokratik İlerici Partisinin uzak durmaya çalıştığı “mevcut durumu muhafaza etme” ve “Çin’in konumuna saygı duyma” konularından kaçması artık mümkün olmayacaktır. Bu süreçle birlikte Tayvan’ın bağımsızlığını savunan Demokratik İlerici Partisi’nin seçim adayı Cai Yingwen’ın “iki yaka” konusu hakkında niyeti açıkça belli olmuştur. Cai Yingwen ise bu buluşmayı Çin’in Tayvan siyasetine müdahale etmek amacıyla düzenlediğini iddia etmektedir. Son olarak; Xi Jinping görüşmede “bizi hiçbir güç ayıramaz, biz aynı ırkın insanıyız” demesi, Tayvan’ı kendi tarafına çekme manasına geldiği düşünülmektedir.

Sonuç Yerine

2014 yılında Hong Kong’da Çin’e karşı gerçekleştirilen protestolar dünyada büyük yankı uyandırmış ve Çin’in başını ağrıtmıştır. Bununla birlikte Çin ekonomisinde meydana gelen durgunluk ve Çin parasının devalüasyona uğramasıyla Şangay borsasında yaşanan sert düşüşler de Çin’i düşündürüyor. Ayrıca Çin’i düşündüren bir diğer konu ise Güney Çin Denizinde Çin ile ABD arasında yaşanan kısa süreli kriz olmuştur. Daha fazla başının ağrımasını istemeyen Pekin, Tayvan ile iki yaka sorununun patlak vermemesi için bu görüşmeyi yaptığı düşünülmektedir.